Şafak Söktü Yine Sunam Uyanmaz
İftiranın, dedikodunun, paranoyanın insanların hayatları üzerinde nasıl sonuçlar verebildiğinin kanıtı niteliğinde bir türkümüzdür. Biz normal bir türkü gibi dinlerken bakın altında neler yatıyor...
Malatyalı Fahri Kayahan'ın karısının sırtında büyük bir ben vardır. O zamanlar kadınlar arasında hamam günleri yapıldığından dolayı mahallenin kadınları onun sırtında bir ben olduğunu bilmektedir. Kadınlardan bir tanesi laf arasında kocasına bunu söylüyor. Gel zaman git zaman bu adam kahvede Fahri Kayahan ile kavga ediyor. Ve onun canını acıtmak için "Ne konuşuyorsun? Ben senin karının sırtında ki bene kadar biliyorum" diyor. Bu laf üzerine beyninden vurulmuşa dönüyor Fahri Kayahan. Eve gidip karısını öldürüyor. Ve sabaha kadar başında bekliyor. Sonra bu türküyü söylüyor.
Ceza evinde yatıyor Fahri Kayahan. Ceza evinden çıktıktan sonra İstanbuldan çıkıp Suriye'ye konsere giderken Malatya üzerinden geçiyor. Malatya'ya girdikleri anda kafasını önüne eğiyor camdan dışarı bakmıyor. Malatya'dan çıkana kadar kafasını kaldırmıyor. Soruyorlar neden böyle yaptığını. Diyor ki "Ben yemin ettim. Malatya'dan çıktığım andan itibaren ne Malatya beni görecek ne de ben Malatya'yı görücem." ve bir daha da Malatya'ya gitmiyor.
Şafak söktü gine sunam uyanmaz
Hasret çeken gönül derde dayanmaz
Çağırırım sunam sesim duyulmaz
Uyan sunam uyan derin uykudan
Çektiğim gönül elinden
Usandım gurbet elinden
Hiç kimse bilmez halinden
Uyan sunam uyan derin uykudan
Bunca diyar gezdim gözlerin için
Niye küstün bana el sözü için
Dilerim Allah'tan sızlasın için
Uyan sunam uyan derin uykudan
Çektiğim gönül elinden
Usandım gurbet elinden
Hiç kimse bilmez halinden
Uyan sunam uyan derin uykudan
Malatyalı Fahri Kayahan'ın karısının sırtında büyük bir ben vardır. O zamanlar kadınlar arasında hamam günleri yapıldığından dolayı mahallenin kadınları onun sırtında bir ben olduğunu bilmektedir. Kadınlardan bir tanesi laf arasında kocasına bunu söylüyor. Gel zaman git zaman bu adam kahvede Fahri Kayahan ile kavga ediyor. Ve onun canını acıtmak için "Ne konuşuyorsun? Ben senin karının sırtında ki bene kadar biliyorum" diyor. Bu laf üzerine beyninden vurulmuşa dönüyor Fahri Kayahan. Eve gidip karısını öldürüyor. Ve sabaha kadar başında bekliyor. Sonra bu türküyü söylüyor.
Ceza evinde yatıyor Fahri Kayahan. Ceza evinden çıktıktan sonra İstanbuldan çıkıp Suriye'ye konsere giderken Malatya üzerinden geçiyor. Malatya'ya girdikleri anda kafasını önüne eğiyor camdan dışarı bakmıyor. Malatya'dan çıkana kadar kafasını kaldırmıyor. Soruyorlar neden böyle yaptığını. Diyor ki "Ben yemin ettim. Malatya'dan çıktığım andan itibaren ne Malatya beni görecek ne de ben Malatya'yı görücem." ve bir daha da Malatya'ya gitmiyor.
Şafak söktü gine sunam uyanmaz
Hasret çeken gönül derde dayanmaz
Çağırırım sunam sesim duyulmaz
Uyan sunam uyan derin uykudan
Çektiğim gönül elinden
Usandım gurbet elinden
Hiç kimse bilmez halinden
Uyan sunam uyan derin uykudan
Bunca diyar gezdim gözlerin için
Niye küstün bana el sözü için
Dilerim Allah'tan sızlasın için
Uyan sunam uyan derin uykudan
Çektiğim gönül elinden
Usandım gurbet elinden
Hiç kimse bilmez halinden
Uyan sunam uyan derin uykudan
Yorumlar
Yorum Gönder