Kayıtlar

Şubat, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Aşık Atışması (Taşlama)

Resim
Günümüzde ki insanların bir çoğu gelecek konusunda aşırı meraklıdır. Bir adım sonrasında ne olacağını görmek için can atarlar. Çeşit çeşit fallar ile buna ulaşmaya çalışırlar. Ben ise geleceği görmekten çok geçmişi görmeyi amaçladım hep. Arayışın geleceğe değil geçmişe yönelik olması gerektiğine inandım.  Geçmişin, şimdilerde rastlamadığımız güzellikleri içinde barındırdığını, büyük bir hazine, bir derya olduğunu gördüm. Ve gözüm kapalı dalmayı tercih ettim. Bu deryada bulduğum incilerden birisi de aşıklardır. Aşıklık geleneği Anadolu'nun kültürel çeşitlilik, ve zenginliğinin önemli ifadelerinden biridir. Yüzyıllar boyunca deneyimlerden süzülerek biçimlenmiş, şiiri, müziği, hikaye anlatımını içeren bir sanattır. Aşıklar dönemlerinin yaşayış tarzlarını, değerlerini, kültürlerini, törelerini sanatçı kişilikleriyle şekillendirerek eserler meydana getirir ve halka hitap ederler.  Aşıklık geleneğinden gelen güzelliklerden biri de Aşık Atışmasıdır. Atışma; Aşıkların doğ...

Ben Melamet Hırkasını Kendim Giydim Eğnime

Resim
Ben melamet hırkasını Kendim giydim eynime Ar u namus şişesini Taşa çaldım kime ne Gah çıkarım gökyüzüne Seyrederim alemi  Gah inerim yeryüzüne Seyreder alem beni Gah giderim medreseye Ders okurum hak için Gah giderim meyhaneye Dem çekerim kime ne Sofular haram demişler Bu aşkın şarabına Ben doldurur ben içerim Günah benim kime ne Nesimi'ye sordular ki Yarin ilen hoş musun  Hoş olayım olmayayım O yar benim kime ne Kul Nesimi'nin bu eserini bilmeyen yoktur sanırım. İlahi aşkı her cümlesinde, her kelimesinde bulabilirsiniz. İnsan-ı Kâmil'e değiniyorum hep. Ancak o mertebedeki insanlardan çıkabilir bu eserler.  Bir hikayesine ulaşamadığım bu eseri araştırmalar sonucunda edindiğim bilgiler ile yorumlamaya çalışacağım. " Ben melamet hırkasını Kendim giydim eynime " Melamet hırkası, melamilikten gelen bir söz. Melamiler şeriat ve tarikat ilimleriyle özel sırlar taşıyacak öğrenciler yetiştirir. Nesimi de burada bu sırlara kendim ulaştım demektedir. ...

Hüseynik'ten Çıktım Şeher Yoluna

Resim
Hüseynik’ten çıktım şeher yoluna Kol ağrısı tesir etti canıma Yaradanım merhamet et kuluna Yazık oldu yazık şu genç ömrüme Bilmem şu feleğin bana cevri ne Lütfü gelsin telgırafın başına Bir tel versin Musul’da kardaşıma Bu gençlikte neler geldi başıma Yazık oldu yazık şu genç ömrüme Bilmem şu feleğin bana cevri ne Telgrafın direkleri sayılmaz Ati hanım baygın düşmüş ayılmaz Böyle canlar teneşire koyulmaz Yazık oldu yazık şu genç ömrüme Bilmem şu feleğin bana cevri ne Dinlemekten ve söylemeden çok büyük keyif aldığım bir türküdür. Türkülerin sözleri her zaman anlamlıdır. Yük binmiştir sözcüklerin sırtına. Bazen anlarız, bazen anlayamayız. Hikayelerini duyunca daha bir oturur içimize. Eksik kalan yanlarını tamamlar hikayeler... Belki de gerçek oluşlarıdır bizleri onlara çeken şey. Bakalım Hüseynik'de yaşananlar neymiş... Ahmet adında ki bir gencin hikayesidir bu. Ahmet Osmanlı döneminde yaşadığı Musul'dan  alınarak Elazığ'a askerlik yapmak için gönderilir....

Sen Benden Gittin Gideli

Resim
Öyle ağırım ki kendime Sen benden gittin gideli Tenim küs olmuş tenime Sen benden gittin gideli Öyle bıkmışım ki kendimden Kurudum düştüm dalımdan Sanki ruhum çıktı canımdan Sen benden gittin gideli Bir cefam var idi bin oldu Aktı gözüm yaşı sel oldu Yaz baharım döndü kış oldu Sen benden gittin gideli  Çoğu kişi bilir bu türküyü. Ama bir yanılgıya düşer bu türküyü dinlerken. Bir zamanlar benimde düştüğüm bir yanılgı. İlk öğrendiğimde hayrete düşmüştüm. Hikayesini öğrendikten sonraki dinleyişlerimde daha farklı geldi türkü kulağıma. Düşüncelerimi başlı başına değiştirdi. Mazlum ÇİMEN... Bu türküyü yazan kişi. Sadece ismiyle tanımazsınız belki şimdi. Şöyle tarif edeyim; "Şevkat Yerimdar" dizisinde ki "Bozkır" karakteri.  Mazlum ÇİMEN, Aşık Nesimi Çimen'in oğludur. Siz bilmeseniz bile dinlediğiniz bir çok türkünün yazarı, kaynağı, derleyen kişisidir Nesimi ÇİMEN. Örnek vermek gerekirse: Ayrılık hasreti kâr etti cana Daha senden gayr...

Seher Vakti Çaldım Yarin Kapısını

Resim
Seher vakti çaldım yarin kapısını  Baktım yarin kapıları sürmeli  Boş bulmadım otağının yapısını  Çıka geldi bir gözleri sürmeli  Aslanım eller eller  Kokuyor güller güller  Ne bilsin eller eller  Perişan haller  Açtırdım kapıyı girdim içeri  Aklımı başımdan aldı o peri  Dedim sende buldum halis cevheri  Dedi yok yok bir mehenge sürmeli  Aslanım eller eller  Kokuyor güller güller  Ne bilsin eller eller  Perişan haller  Hep gönüller muradıdır aşığın  Nöbeti bekliyen alır keşiğin  Beklemeli o sultanın eşiği  Günde yüzbin kere yüzler sürmeli  Aslanım eller eller  Kokuyor güller güller  Ne bilsin eller eller  Perişan haller  Agahi karıştırır kanı yaş ile  Dost bulunmaz hayal ile düş ile  Yetilmez menzile bu gidiş ile  Hemen aşk atına binip sürmeli  Aslanım eller eller  Kokuyor güller güller  Ne bilsin eller eller  Perişan haller Neşet ...

Sefil Ali - Fatiha yorumu

Resim
Sefil Ali, Çorum'un Yazır köyünde dünyaya gelmiş. Küçük yaşta anne babasını kaybettiği için "Sefil" mahlası verilmiş. Sefillik onun giydiği bir hırka haline gelmiş. İsim ne kadar alçak olursa, o kadar yüksek mertebededir dervişler. Bu yüzden her zaman alçak gönüllü olmaya özen gösterirler. Kibirden, bencillikten sıyrılarak ilahi aşka yönelirler. Sefil Ali'nin Fatiha yorumu beni ilk dinlediğimden bu yana her dinleyişimde etkilemiştir. İnancın sadece duaları, ayetleri ezberlemekle olmadığını, onları yorumlayıp, yaşamak gerektiğini benimsetmiştir bana. Ve dahi insanın kendi anladığı dille bunu yapabileceğini kanıtlamıştır... Sefil Ali'nin Fatiha'yı yorumlarken karşısındaki insana verdiği dersi o kişi anlamış mıdır bilemem. Ama benimsenmesi gereken şey, insanların dış görünüşüyle, diliyle, ırkıyla, etnik kökeniyle inançlı olup olmadığına karar verilemez. Ve buna karar vermek hiçbir kulun haddine değildir... Anlattığım ve anlatacağım hikayelerin bir çoğunun...